Son Zamanlar,Zor Zamanlar

Çıktığım bu yolculukların her birinde esas amacım aslında kendimi bulmaktı.Keşiflerin en büyüğünün derinlerde bir yerde saklandığından emindim.Hayatın karmaşası üzerine kurduğumuz düzeni yok sayarsak aslında hiçbir düzenin bizi yeterince ifade etmediğini düşünüyorum son zamanlarda.İşte kilit noktalardan biri.Son zamanlar ve zor zamanlar.Pandemi tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de sarıp sarmalamıştı ve kolay kolay bırakmaya niyetinin olmadığını pandemi servislerinde bire bir çalışırken daha çok fark ettim. Rüya ile gerçek arasında bir yerde başlayan pandemi sürecine kısa sürede ayak uydurdum. Hayat biçimimi düzenledim, rutinlerimi gözden geçirdim ve kısaca kendime odaklandım her insan gibi. Ne istediğimi nerde olmak istediğimi aslında en önemlisi 'ne istemediğimi' keşfedecektim. Olacaklardan bihaber çıktığım-her yolculuk gibi-bu yolculuk da beni ben yapan şeyleri kovalayacaktı. Esas amaç edinmemiştim. Hiçbir zaman böyle bir işe başlamadım. Yol beni eninde sonunda bir yerlere sürükler ve ben de seçimler yaparım. Genelde kaygım, yaptığım seçimlerin yanlış olabileceğinden ziyade o seçimi neden daha önce yapmamış olduğumu düşünmektir. Cesur olamamaktan çok korkarım belki de kim bilir. Cesareti ilahlaştırıp ulaşılamaz olduğundan dem vurup aynı zamanda ona ulaşmak için kimi zaman yakıp yıkabilirim. Bazen söylediklerim ve anlattığım şeyler farklıdır. Ben bile yeterince kendimi anlayamazken başkalarından beni anlamasını beklemem de bu durumda haksızlık olur. Ama hep arzu ederim anlaşılabilmeyi. Tüm detaylarına hakim olmasa da beni keşfedecek insanlarla vakit geçirmek isterim. Çok konuşan değil iyi analiz eden insanlar. Dert-tasa yükü değil gerçek sırdaşlar ve dostlar. Hayalini bile kurmaktan korktuğum şeyleri bana gösterecek, istemekten korkmamak için kimi zaman başımı okşayacak nadir insanlar. Öyle ki insanların en büyük çabası anlaşılmak üzerinedir. Yüz yıllardır süregelir bu durum. Taşlara şekil çizen, yazı yazan, fotoğraf çeken, resim yapan, yazan,  okuyan, koşan bağıran veya köşede hıçkırarak ağlayan... Kaygı içinde anlaşılamamanın verdiği o uçsuz bucaksız ümitsizliğe kapılır hemen. Daha çok yapar ne yapıyorsa belki biri çıkagelir, fark eder, onu anlamak için çaba sarf eder diye bekler. Oysa anlaşılmak ve anlaşmak kaygısı olmayan hiçbir insan bu çığlıkları duymaz veyahut duymazdan gelir, kim bilir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar