Duvarlar İle İletişim
Bir insanın kendi kendine duvara konuşur gibi başkasıyla konuşması ne demektir bilir misiniz?Ben bilirim.Sıkça yaşadığım duygular arasında.İnsanın başkasından değil de kardeşinden böyle şeyleri görmesi,yaşaması daha bir acı verici.Tamam itiraf ediyorum ki çevremdeki herkes beni illa ki bir dinlememe ya da duvara anlatma konumunda bırakmıştır.Eminim hepimiz bu duyguyu yaşamışızdır.Birine heyecanlı heyecanlı bir şeyler aktarırken onun sizi dinlemeyip,başka şeylerle ilgilendiğini görmek de daha derin yaralara sebep olur aslında.Biz ne hayal dünyasında ne de peri masallarında yaşıyoruz.O yüzden herkesin her an bizi dinleyemememesi sorun yaratmamalı gibi düşünebiliriz öyle değil mi?Ama işte öyle olmuyor bir başka yandan insan önemsenmeme duygusuyla başbaşa kalmak istemez.Bunun da farkındayız.Hayatta hep öncelikler sayesinde karar veriyoruz o an o insanı dinleyecek miyiz?O insanın dinlesek bir şey kazanır mıyız?Cevabımız hayır ise 'Aman olsun,çok da gereği yok zaten.' Diyerek konuyu kapatmasını da biliriz.Ama ya gerçek hisler:işte onlar nedir?Biz aslında içimizde biz olmak isterken neden ben olmayı seçip kendimizi çıkar sorularıyla boğuşur buluruz?
Hayatı hafife almak demiştim bir önceki yazılarımda aslında şimdi tam da üzerine basıyorum konunun.Duvara da taşa da konuşsanız,siz kendinizsiniz.Bırakın sizin değerinizi,söylediklerinizi her zaman karşısınızdaki insanlar belirlemesin.Bırakın siz kendi değerinizi kendiniz bilin.Ve çoğunlukla ne yapın biliyor musunuz?Hayatta hep kendi ayaklarınız üzerinde durup,kendi başınızın çaresine bakmayı bilin.Bencillik değil de kendi başınalık deyince de sakın yanlış anlamayın.Size bahsettiğim şey yalınlaşmak,biraz yalnızlaşmak,hepsi bu.Çünkü gerçekten bu dünya yaşanmayı hakedecek kadar güzel ama içindeki kötü insanları haketmeyecek kadar da değerli ve eşsiz.Bunun değerini hissederek yaşarsak belki insanlara karşı da haksızlık etmeden değerlendirme yapmış oluruz.
Yorumlar
Yorum Gönder