Küçük Yeşil Bitki
Adapte olarak yaşamaya alışmış biri olarak ne zaman ne tepki vereceğimi kestirebiliyorum.Gerek yaşam şartları gerek hava durumu gerek insanlar;sebep her ne olursa olsun standart bir hayattı yaşadığımız.Resimler çizmek,boyamak,süslemek bize kalmış.Resmetmeyi sevmiyorsam da süsleyip boyayabilirim dedim,yola koyuldum.Kendimle barışacağım,suskunluğumu bozacağım keyifle biriktireceğim anıları biriktirmek için yoldayım bu sefer.
Yol şartlarını bilmem.Nerede ne yapacağımı göremeyebilirim.Hiç bilmediğim yol beni nereye çıkarır bunu da ayırt edemem.Herkes gibi yaşayarak öğreneceğim mantığımı devreye sokacağım bu sefer.Planlayarak muhteşem anılar biriktirmek belki de düzene aykırıdır kim bilir.Düzenin hiç olmadığı,aklına eseni yaptığın ve hiç sorgulanmayacağın bir yerde yaşamak nasıl olurdu?Kimi zaman aklıma düşen bu soruyu yanıtlarken,içimdeki sesi susturmaya çabalıyorum.Kurulan bu hayali gerçeğe dökemeyecek olduğumu bildiğimden dolayıdır ki bu öğrenilmişlik çaresizlik.Belki de imkansız değil.Belki imkansız fakat ,imkansızı isteyince elde etme şansın artıyordu.Bu durumun matematiği çözmenin daha kolay olduğunu düşünsem de eskiden;şimdilerde farklı bakış açısına sahibim.Yaşadığım tek düze hayatın suçunu bir şeylerin üzerine atıp kaçmak yerine 'meydan okuma' sanatını seçiyorum.
Benim için sanat.Her neyse şekil vermek istediğimiz şey onu baştan yaratmak sanat işi.Bulunduğumuz düzenin aksini istemek,elde etmeye çalışmak veya sahibi olan başka ülkelere yerleşmek.Alabildiğine ait hissedebileceğimiz;bitki örtüsünden tutun da parklar bahçelerine,yaşam mimarisine ve daha nicelerine ayak uydurabileceğimiz değil,onun bizi sürükleyeceği bir yer.Belki de Güney Yarımküre.Belki Yeni Zelanda belki Ekvador belki de kuzeyin yıldızı Kanada.
Seçim yapmak için değil gerçekten yaşamak zorunda kaldığımız düzeni bırakıp en rahat hissettiğimiz yerde bulunmak.Zorunluluktan ibaret olmamalı.Mesela Alp'lere tırmanıp solumalı.Beynimizi yakarcasına hissetmeli oksijeni.Gerçekten yaşadığımızı hissettirecek şeyleri gözardı etmek yerine;susup sessizce dinlemeli iç dünyamızı.
Dağın eteklerinde rast geldiğimiz yeşil bir bitkiyle meşgulken,hangi tür olabileceği hakkında düşünebiliriz.Edindiğimiz bir yoldaşın anılarını dinlerken hala bu garip bitkiyle zihnimizi meşgul edebiliriz.Tavsiye bekleyen bu garip insan için ise yapabileceğimiz tek şeyin dinlemekten ibaret olduğunu hissettirebiliriz.O an,yeşil ve beyazın uyuşmazlığı,dayanılmaz soğuğun yüzümüzü gerdiği an,keyfimizi dinleyip geldiğimiz gibi geri dönebiliriz.Hesap sormadan,bulunduğumuz anı fanusa kapatıp,omuzlarımızın hemen üstünde hissettiğimiz bulutları belki bir kaç kare fotoğraf ile taçlandırıp ait olduğumuzu düşündüğümüz yere döneriz.Hesap sormayız.Karda keşfettiğimiz küçük,yeşil bitkidedir aklımız.Bu soğukta bunun burada işi ne demeyiz.Yapraklarının ilginçliğini düşünürüz.Yoldaşımızın dertlerini,tasalarını değil.Oysa onun yanındayken,çözüm olabileceğimizi düşünen bu yoldaşa neden yardım etmedik?Gerçek dinleyicilik rolünü seçmiş olmamız bizi bencil yapmaz.Biz dinlerken,hesap sormadık.Peki ya yorum yapmadığımızda verilen tepki?Canımızı sıkan iğneleyici sözler?
Küçük yeşil bitki;neden karların arasındaydın?Neden buracıkta yaşamak istedin?Diğerleri gibi neden şehre yerleşmedin.Tek başına,yapayalnız,soğuğun içinde bıraktın kendini?
Yol şartlarını bilmem.Nerede ne yapacağımı göremeyebilirim.Hiç bilmediğim yol beni nereye çıkarır bunu da ayırt edemem.Herkes gibi yaşayarak öğreneceğim mantığımı devreye sokacağım bu sefer.Planlayarak muhteşem anılar biriktirmek belki de düzene aykırıdır kim bilir.Düzenin hiç olmadığı,aklına eseni yaptığın ve hiç sorgulanmayacağın bir yerde yaşamak nasıl olurdu?Kimi zaman aklıma düşen bu soruyu yanıtlarken,içimdeki sesi susturmaya çabalıyorum.Kurulan bu hayali gerçeğe dökemeyecek olduğumu bildiğimden dolayıdır ki bu öğrenilmişlik çaresizlik.Belki de imkansız değil.Belki imkansız fakat ,imkansızı isteyince elde etme şansın artıyordu.Bu durumun matematiği çözmenin daha kolay olduğunu düşünsem de eskiden;şimdilerde farklı bakış açısına sahibim.Yaşadığım tek düze hayatın suçunu bir şeylerin üzerine atıp kaçmak yerine 'meydan okuma' sanatını seçiyorum.
Benim için sanat.Her neyse şekil vermek istediğimiz şey onu baştan yaratmak sanat işi.Bulunduğumuz düzenin aksini istemek,elde etmeye çalışmak veya sahibi olan başka ülkelere yerleşmek.Alabildiğine ait hissedebileceğimiz;bitki örtüsünden tutun da parklar bahçelerine,yaşam mimarisine ve daha nicelerine ayak uydurabileceğimiz değil,onun bizi sürükleyeceği bir yer.Belki de Güney Yarımküre.Belki Yeni Zelanda belki Ekvador belki de kuzeyin yıldızı Kanada.
Seçim yapmak için değil gerçekten yaşamak zorunda kaldığımız düzeni bırakıp en rahat hissettiğimiz yerde bulunmak.Zorunluluktan ibaret olmamalı.Mesela Alp'lere tırmanıp solumalı.Beynimizi yakarcasına hissetmeli oksijeni.Gerçekten yaşadığımızı hissettirecek şeyleri gözardı etmek yerine;susup sessizce dinlemeli iç dünyamızı.
Dağın eteklerinde rast geldiğimiz yeşil bir bitkiyle meşgulken,hangi tür olabileceği hakkında düşünebiliriz.Edindiğimiz bir yoldaşın anılarını dinlerken hala bu garip bitkiyle zihnimizi meşgul edebiliriz.Tavsiye bekleyen bu garip insan için ise yapabileceğimiz tek şeyin dinlemekten ibaret olduğunu hissettirebiliriz.O an,yeşil ve beyazın uyuşmazlığı,dayanılmaz soğuğun yüzümüzü gerdiği an,keyfimizi dinleyip geldiğimiz gibi geri dönebiliriz.Hesap sormadan,bulunduğumuz anı fanusa kapatıp,omuzlarımızın hemen üstünde hissettiğimiz bulutları belki bir kaç kare fotoğraf ile taçlandırıp ait olduğumuzu düşündüğümüz yere döneriz.Hesap sormayız.Karda keşfettiğimiz küçük,yeşil bitkidedir aklımız.Bu soğukta bunun burada işi ne demeyiz.Yapraklarının ilginçliğini düşünürüz.Yoldaşımızın dertlerini,tasalarını değil.Oysa onun yanındayken,çözüm olabileceğimizi düşünen bu yoldaşa neden yardım etmedik?Gerçek dinleyicilik rolünü seçmiş olmamız bizi bencil yapmaz.Biz dinlerken,hesap sormadık.Peki ya yorum yapmadığımızda verilen tepki?Canımızı sıkan iğneleyici sözler?
Küçük yeşil bitki;neden karların arasındaydın?Neden buracıkta yaşamak istedin?Diğerleri gibi neden şehre yerleşmedin.Tek başına,yapayalnız,soğuğun içinde bıraktın kendini?
Yorumlar
Yorum Gönder