YAZ'dan kesitler
Aslında pek adetim değildir bir kitabı bitirmeden onun hakkında bir şeyler karalamak.Ama geçen yazılarımdan birinde paylaştığım Kürşat Başar'ın Yaz adlı romanını şimdi istemeye istemeye bitirdim.Bunu yaşayacağımı hissetmiştim.Beni bu kadar etkileyeceğini,bu denli bitti diye üzüleceğimi biliyordum.Şimdi bu satırları yazarken ağladığımı görseniz belki siz de aynı düşüneceksiniz.Ama bir aşk hikayesi bu kadar güzel ama bir o kadar da bu kadar hüzünlü biter.Adaya giden Murat'tan,Emel'den,dayıdan,nanodan,Leyla'dan atlaya atlaya gidip güzel bir düzen kurmuş bir kitap.Bunu daha önce de söylemiştim.Bu kitap hakkında düşüncelerimi paylaşmıştım biliyorum ama öylesine etkilendim ki tekrar tekrar anlatmak istiyorum,yazıya dökmek istiyorum.Tıpkı Murat'ın da yaptığı gibi...
Kitapla bütünleştiğimde o sayfalardan akan yazıların ve benim hislerimin eşdeğer olması o kadar güzel ve garip ki...Bu imkansız türden bir roman değil.İnsanların iç dünyasını yansıtan bir roman.Sizinle bu romandan kesitler paylaşarak bu dediklerimi haklı çıkarırcasına paylaşmak istediğim şeyler var.
'Onu gördüm ve içimde bir şarkı çaldı.Onu gördüm ve aklıma ilk gelen şey çocukluğum oldu.Onu gördüm ve sanki içimdeki fırtına dindi.Onu gördüm ve bütün renkler parlamaya başladı.Gördüm ve daha önce bana bir şey anlatamayan şiirler bir anda anlam kazandı.'
Yaşanılan aşk ya da hissedilen aşk...Kelimelerin yetersiz kaldığı ama ancak gerçekten bu kadar güzel özetlenir denilen türde.Seni seviyorum,sana aşığım içeriyor bu kitapta yazılan bu ufacık birkaç dize.
'Sen çok başkasın.' demek basittir belki de ama bu romanda öyle değil.Murat ve Emel'in yaşadığı o başkalık,yıllardır anlayamadıkları işte farklı olan o şey sadece 'kozmik bir bağdan' da öte olan AŞK'tı aslında.Birbirlerine yıllar sonra açıkça söyleyebildikleri şeyin adı tam da buydu.Murat aşkının hep peşinden gitti.Tabi ki kurmacalıktan gelen tesadüflerle onların dünyasının ortasında kendinizi bulduğunuzda Murat'ın soracağı soruları siz de kendinizi sorgulamakla meşgul oluyorsunuz.Gerçek aşkın tadını da yaşattığı tesadüfleri de,aynı anda hem mutlu hem mutsuz olmasını da öğreniyorsunuz yavaştan.Aşkın tanımlara sığmaz,anlatılamayacak bir şey olduğunu ben de biliyorum elbette ama,içimdeki Murat bazen çok konuşuyor.Hatta bazen konuşmaktan çok yazıyor.
Ama çıkarımım beni çok büyük sarstı.Neden biliyor musunuz?Sevdiğiniz,aşık olduğunuz şeyler yanınızdayken kıymetini bilmek gerekirmiş.Ve gerçek aşk karşınıza sadece bir kez çıkarmış.Herkesin aradığı gerçek aşkı çok geç olmadan bulması dileğiyle...
Kitapla bütünleştiğimde o sayfalardan akan yazıların ve benim hislerimin eşdeğer olması o kadar güzel ve garip ki...Bu imkansız türden bir roman değil.İnsanların iç dünyasını yansıtan bir roman.Sizinle bu romandan kesitler paylaşarak bu dediklerimi haklı çıkarırcasına paylaşmak istediğim şeyler var.
'Onu gördüm ve içimde bir şarkı çaldı.Onu gördüm ve aklıma ilk gelen şey çocukluğum oldu.Onu gördüm ve sanki içimdeki fırtına dindi.Onu gördüm ve bütün renkler parlamaya başladı.Gördüm ve daha önce bana bir şey anlatamayan şiirler bir anda anlam kazandı.'
Yaşanılan aşk ya da hissedilen aşk...Kelimelerin yetersiz kaldığı ama ancak gerçekten bu kadar güzel özetlenir denilen türde.Seni seviyorum,sana aşığım içeriyor bu kitapta yazılan bu ufacık birkaç dize.
'Sen çok başkasın.' demek basittir belki de ama bu romanda öyle değil.Murat ve Emel'in yaşadığı o başkalık,yıllardır anlayamadıkları işte farklı olan o şey sadece 'kozmik bir bağdan' da öte olan AŞK'tı aslında.Birbirlerine yıllar sonra açıkça söyleyebildikleri şeyin adı tam da buydu.Murat aşkının hep peşinden gitti.Tabi ki kurmacalıktan gelen tesadüflerle onların dünyasının ortasında kendinizi bulduğunuzda Murat'ın soracağı soruları siz de kendinizi sorgulamakla meşgul oluyorsunuz.Gerçek aşkın tadını da yaşattığı tesadüfleri de,aynı anda hem mutlu hem mutsuz olmasını da öğreniyorsunuz yavaştan.Aşkın tanımlara sığmaz,anlatılamayacak bir şey olduğunu ben de biliyorum elbette ama,içimdeki Murat bazen çok konuşuyor.Hatta bazen konuşmaktan çok yazıyor.
Ama çıkarımım beni çok büyük sarstı.Neden biliyor musunuz?Sevdiğiniz,aşık olduğunuz şeyler yanınızdayken kıymetini bilmek gerekirmiş.Ve gerçek aşk karşınıza sadece bir kez çıkarmış.Herkesin aradığı gerçek aşkı çok geç olmadan bulması dileğiyle...
Yorumlar
Yorum Gönder