Zaman; Gonca Gül,Kasımpatı Misali

Psikolojik baskı altındayken,normalmiş gibi yapıp gündelik hayatımı sürdüremiyorum.Sınavın,sözlülerin stresini şimdiden-hatta en başından beri-omuzlarımda hissediyorum.Aileme karşı sorumluluklarım,kendime ait -baş edemediğim- mükemmelliyetçiliğim ile birlikte ne ölçüde doğru,verimli çalışıyorum;ne kadar ne öğreniyorum şimdilik muamma.Hocaların yaptıkları ufak ayak üstü sözlülerle birlikte heyecanımı yenmeye çabalasam da kimi zaman başarılı olamıyorum.Yaklaşık sekiz-on saat öncesinde okuduğum şeyleri kimi zaman hiç okumamış gibi hissediyorum.Hatta hiç okumadığım bir şeyi de çalışmışım gibi düşünebiliyorum.Tüm dengem alt üst oldu.Zaman illa ki öyle ya da böyle geçiyor ve çoğumuza en zor gelen branşı sağ salim atlatmak için elimden gelenin en iyisini yapmak benim derdim.
Vakit öyle bir şey ki;kimi zaman geçmek nedir bilmeyen ama genellikle su gibi akıp,tükenmeyen bir canlı bomba.Hayatımızın orta noktasında,bizi sınamaya and içmiş bir dişli çark.Mücadele ettiğimizde kayıp gitmeyecek bir şey sanıyoruz.Oysa ki bize ne şiirler,şarkılarla anlatmaya çalışmış derdini.Uzak diyarlarda türkü olmuş,dilimize dolanmış o meşhur tanımları.Hepimizden canlı,hepimizden enerjik aynı zamanda tükeneceğini hissetmeden yaşatan bir çicek misali.Ben zamanı çiçeğe benzetirim.Sanki koklarsak solacakmış hissine kapılırız.Sanki dokunursak elimizden kayıp gideceğine inanmışız.Mavinin bin bir tonudur belki de turuncudur.Ama tek renk olsa da hep taklit edilen olmuştur.Her zaman yaşayacak ve olgunlaştığında ne tür bir çiçek açacağını bilmeden yaşarız.Kimi zaman bir gonca gül kimi zaman kokusuz ama renkli papatyalar...Peki ya zamanla olgunlaşan,zamanla yıpranan ama hep dokusunu sürdüren bir canlı mı?Değil.İnkar etmeyen,sabreden,yolun sonunu tahmin edemese de yaşama tutunan,su isteyen bir canlı.
Ben canlılığımı zaman geçtikçe kaybettiğimi hissederken,çiçeklere bakınca,güneşte oturunca yeniden kazanıyorum enerjimi bu şehirde.Çünkü kışa az kaldı.Burası soğuk,çetrefilli bir memleket.Kasımpatıların açıp,papatyaların solduğu;sıcaktan uzak,güneşe sırtını dönen mevsimle yoldaş,arkadaş.
Kışın geç gelmesini dilemek,zamanın da bana yoldaş arkadaş gibi davranmasını,sırt çevirmemesini istemekle çözülse keşke tüm dertlerimiz.Ama ne demişler su akar yolunu bulur.Ne kadar dert edinirsek edinelim iş olacağı yere varır.
Tüm dertlerin, tasaların son bulup yolumuza tek parça devam edebilmek dileğiyle...

Yorumlar

Popüler Yayınlar