Sade Bir Yalnızlık ve Samimiyet
Güne Göksel ile başladım. O yüzden biliyorum ki iyi geçecek
zamanlar benimle. Hayat benim için akıyor. Kimi zaman benimle, kimi zaman bana rağmen…
Güneşin tam tepede olduğu, şu sıcak vakitte; aslında dün yazmayı istediğim ‘samimiyetten’
bahsetmek istiyorum. Uzun zamandır ikili ilişkilerde içimizde kalan şey bizim için.
Arayıp da gerçekten bulmakta güçlük çektiğimiz şey. Bizi arkadaşlığa, dostluğa
ısındırmaya çabalayan şey… İşte tam da bu duygularla yüreğimiz çarparken,
yalnızlığı sevmeye başlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki yalnızlık samimidir.
Kendimizle meselemiz var ise kendi içimizde halledip, çözüme ulaşmış oluruz.
Tüm olumsuzluklardan uzak, keyifli bir hayat yaşamak için artık kendimize
zorunlu kılıyoruz yalnızlığı. Hem şu modern dünyada başka çaremiz var mı? Ben
bu yalnızlıkla mutluyum. Aslında çevremde birçok yazar, şair, oyuncu var.
İzlediğim filmlerdeki oyuncularla ve okuduğum kitaplarla heyecanlı bir yaşamım
var çünkü onlar benim gerçek yalnızlığım. Şimdi sizin deyiminizle gerçek bir ‘asosyallik’
beni ben yapmaya çalışıyor. Daha çok yazmak için daha çok okumak, izlemek,
dinlemek gerekiyor. Ben de bunu yapıyorum. Dış dünyadaki yalanlar ve
yalancılara rağmen içimdeki tutarsızlıklar bile beni mutlu edebiliyor. Bundan gocunmuyorum,
utanmıyorum çünkü her insanın içinde tutarsız olan şeyler elbet vardır. Durup
düşünerek enerji harcamak yerine neden kahkaha atıp, ağlamak için bir şey yapamıyoruz.
Deli olduğumuz kadar akıllı, bildiğimiz kadar bilgisiz ve konuşkanlığımız kadar
da suskunuz aslında. Dönen ve her seferinde yenilenen dünyaya inat, yaşadığımız
düzene inat…
Konuşmamayı tercih ediyoruz. Şarkılarla anlatıyoruz bazen
bazı şeyleri. Bunları en değerlimize yani kendimize yapıyoruz. Bizi biz yapan şeylere.
Mesela tüm öfkemize, cesaretimize, utangaçlıklarımıza yer açmayı bilseydik ya
da daha iyi anlaşabilseydik onlarla; başkalarına daha az kızardık.
Başkalarını eleştirdiğimiz ve acıma duygusundan yoksun yaşadığımız her duyguyu
karşımızdaki insanda bulmayı ümit ediyoruz. Ümit ediyoruz ki o insanı
acımazsızca-kesinlikle onun iyiliği için- tüm bu gerçekleri gün yüzüne çıkaralım.
O insana yardım edelim değil mi? Kendim içimizde kapatamadığımız eksiklikleri başkasında
arayıp, bulup, değiştirmeye çabalamak yaşam amacımız haline dönüşmüş. Oysa biz
böyle güzeliz. Tüm kusurlarımızla, tüm yanlışlarımızla…
Güzeli bulmayı hedeflemek yerine, tüm olumsuzlukları kucaklayıp,
koca bir yaşama adım atmak ve hissetmeyi özlediğimiz ‘samimiyet’ duygusuna
ulaşabilmek dileğiyle…
Yorumlar
Yorum Gönder