Tahir ile Zühre Meselesi

Ancak bugün merhaba diyebildim güzel tatilime.Biraz aksilikler yaşadımsa da-dert ettim bunları tamam itiraf ediyorum-o sıcacık suda,gözlerim acıyana,kafam kazan olana kadar yüzdüm.Doğada iki hayvanın özelliklerini kendimde olsun isterdim.Biri balık diğeri ise kuş.Balık çünkü sorgusuz sualsiz yaşar hayatı.Ya avdır büyük balık için ya da avcıdır,taliptir küçük balığa.Günlük bile değil saniyelik yaşar hep.O an yaşadığı o anda kalır mesela sürüklemez anılarının olduğu o eski,yosun tutmuş dolabına.Onu yaşatan anıları değildir işte o masumiyetidir.
Niye bir kuş olmak isterdim bilir misiniz.Özgürce,cesurca,kilometrelerce uçabilmek için.Soğuk olunca güneye sıcak olunca kuzeye göç ederdim mesela.Bazen bir deniz kıyısında bazense ormanlarda gezerdim.O zaman kendimi hayatın akışına kaptırabilirdim belki de işte bilemiyorum.Öncelik amacım bir yuva kurmak olurdu o zaman da.Bir erkek kuş olmayı daha çok isteyebilirdim ama yok yok yuvayı dişi kuş yapar derler ama öyle aslında.Erkek kuşlar yuva yapar ve dişilerine kur yapmış olurlar böylelikle.Belki de dişi kuş olmak daha güzeldir.Düşünsenize hayallerimi süsleyen bir yuva bulabilme ihtimalim de yüksek olurdu.Havalara havalara kanat çırpıp uçsuz bucaksız uçmakla bitse iş keşke...Martı kitabında da anlatıldığı gibi onlar da en yükseğe uçmaya adar kendilerini.Hep bir öncekinden iyi olmalıdır uçuşlar.Yavru iken,henüz daha uçmayı bilemezken kim bilir ne de zordur uçmak.Biz insanlarda yürümenin zor olduğu gibi.
Kısaca mutlu olmak bir su birikintisinde,bir ağaç altında da olabilir kim bilir.Önemli olan içindeki seni keşfetmektir.Büyük usta Nazım Hikmet'in de dediği gibi(Tahir olmak da ayıp değil,Zühre olmak da)balık olmak da ayıp değil kuş olmak da tüm iş yürekte...

Yorumlar

Popüler Yayınlar