Ayrıştıramadıklarınız!

Yağmuru seven insan başkadır diyorlar.Efendim algısı açıkmış,romantikmiş.İçimden geçin bunları diyorum.Kimileri güneşi sever efendim.Siz nasıl yağmura aşıksanız,gidip Karadeniz'e yerleşmeyi bile düşünüyorsanız;sıcağa,güneşe aşık olup da Ekvador'a yerleşmeyi düşünenler de olabilir.Sıcağı soğuğa tercih eden geceyi gündüzden daha çok seven...Bizim en basit yaptığımız olaydır insan ayrıştırmak.Kimi zaman da gururlanarak anlatırız.Beyazı siyaha düşman eden,kardeşi kardeşe kırdıran unsurlarla kaplı etrafımız.
Onca sene birlikte omuz omuza vermiş yaşarken şimdi de acı çektiriyoruz birbirimize.Boğazına yapıştık bize ters gidenlerin.Bir kaşık suda boğacağız;hiddetimiz o denli arttı.Yüksek saraylarda oturup,yorum yapmak,açıklama yapmak en kolayı.Hesabı kimden sorduğumuz da önem kazanıyor bu aşamada.Halk bir olmalı,bütün olmalı.Kanın hesabını ise önce yönetime sormalı.Bu ülkede huzur yoksa sebebi de bellidir elbet.Askerlerimizin cenazelerinde yayınlamadığınız görüntülerle milleti ayakta uyutuyoruz diye düşünen ey gazeteci,aydın diye geçinen kesim;siz bu halkı saf salak mı sandınız?Bu ülke için canını veren askerlere içimiz yanarken,kan ağlarken siz nasıl da yüksek duvarlar arkasına geçip haksızın,hukuksuzun yanında olabiliyorsunuz.Taraf olduğunuz yerin de gün gelince çökebileceğini unutmayın.İşte o zaman o enkazdan nasıl kurtulursunuz bu kimsenin umrunda olmayacak.Böyle saçma insanların yanında işini adam gibi yapanlar da var,dönek olanlar da.Araştırmacı-gazeteci kimliğine bürünen birçok insan köşe yazısı yazıp saraylarda yaşayanları över oldu.Tek isteğim ayrışmadan,kardeşçe yaşayabilmek bu güzel ülkede.Yarınlarımızda huzur ve kardeşlik olsun;aklımızda ve kalbimizde hep barış!