Gerçek Evim Kalbimde Gizli
Nerede olursa olsun her zaman evine gidebilmek için çabalar insan.Bir an önce yapılan işi bitirip yuvasına uçmak ister.Hastane,okul,iş yeri...Sayısız mekanda geçer vaktimiz.Kiminle olursa olsun demeyeceğim çünkü öyle özel zamanlar vardır ki insanın evi aslında orası olmuştur.Evini seçtiğin yer ile kalbinde barındığın yer arası mesafenin senin tarafından yok edildiği nokta,elbette elinden tutan insana bağlıdır.
Elinden tutan insan aynı zamanda elini bırakacak olan insana adaysa da aldırış etmezsin bu duruma.Sadece yaşadıklarını kar saymaya başlamışsındır çünkü.
Dün biraz rahatsızlandım,geceyi hastanede geçirdim.Hastane her zamanki gibi kalabalık ve soğuk.Pek sevdiğim bir yer diyemem ama çocukluğumun büyük çoğunluğunu geçirdiğim yerdir benim.Bu uzun zaman diliminde beni oyalayan şey ise insanlara bakıp hikayelerini anlayabilmek,gözlemleyip başka hikayeler yazmak oldu.Çocuktum çünkü.Sokakta oynayacağım vakti hastanede iğne vurulup,serum yiyerek geçiriyordum.Acaba şu yanımdaki pembeli kız da mı soğuk su içtiği için öksürüyordu?Küçükken annem ve babam yaramazlık yaptığım için sürekli hastaneye geldiğimi ve artık büyüdüğümü,yaramazlık yapmamam gerektiğini söylerdi.Ben de hep yaramazlık yapıp yolu hastaneye düşen çocuklara hikayeler uydururdum.Büyüdüm.Eskisi kadar sık hasta olmasam da yine de bünyemin zayıflığı benim kaderim deyip gece yarıları hastaneye taşınıyorum.Bu sefer durum daha farklı.Kendi teşhisimi koyup gidince hangi ilacı,tedavi yöntemini alacağımı biliyorum.Biliyorum bilmesine de hala kendimi tedavi edecek güçte değilim.Değişmeyen tek şey ise hikayelerim.Daha doğrusu hikayelikten çıkmış gözlemlerim.Kim kaç yaşında,hangi şikayetle gelmiş ve tedavi yöntemini izleyerek görebiliyorum.Sedyede yatan her bir hastanın ayrı bir hikayesi var.Ama ortak paydada buluşuyorlar;hepsi sağlıklarını geri kazanmak ,iyi olmak için gelmiş.Dün ilk kez kendimi gözlemci,hasta kimliğinden sıyırıp;evimde misafirlerimle oturuyormuş hissine kaptırdım.Yapacağım meslekten dolayı böyle hissetmem çok daha iyimser olmama büyük katkı sağlayacak,farkındayım.Her biri ayrı misafir ve iyiliklerle güzel bir şekilde evlerine uğurlamak benim görevim olacak.Kimi zaman sedyeler yatağım,pikeler yorganım,beyaz komodinler ise yemek masam olacak.Bu bilinçle yaklaşınca evim orası olacak diyebiliyorum.Bir an önce yerleşik yaşamda olduğum evime gideyim diye can atmak yerine,kendi gönül evime gelip iyiliği arayan misafirlerimle ilgilenmek beni gerçek doktor yapacak.
Tahminlerle yola çıktığım çocukluk hikayelerim,gençlik günlerimi gerçeklerle hikaye olmaktan çıkaracağım günleri sayıyorum.Kimi zaman verilecek sorumluluğun altında ezilir miyim korkusuyla,kimi zaman hasta olan insanların mutluluğunu paylaşabilirim umuduyla.Her şeyden önce biliyorum ki gerçek evim yaşadığım,yerleştiğim yerden öte kalbimde gizli.Gerçek evinizde,gerçek mutluluklarla yaşamanız dileğiyle...
Elinden tutan insan aynı zamanda elini bırakacak olan insana adaysa da aldırış etmezsin bu duruma.Sadece yaşadıklarını kar saymaya başlamışsındır çünkü.
Dün biraz rahatsızlandım,geceyi hastanede geçirdim.Hastane her zamanki gibi kalabalık ve soğuk.Pek sevdiğim bir yer diyemem ama çocukluğumun büyük çoğunluğunu geçirdiğim yerdir benim.Bu uzun zaman diliminde beni oyalayan şey ise insanlara bakıp hikayelerini anlayabilmek,gözlemleyip başka hikayeler yazmak oldu.Çocuktum çünkü.Sokakta oynayacağım vakti hastanede iğne vurulup,serum yiyerek geçiriyordum.Acaba şu yanımdaki pembeli kız da mı soğuk su içtiği için öksürüyordu?Küçükken annem ve babam yaramazlık yaptığım için sürekli hastaneye geldiğimi ve artık büyüdüğümü,yaramazlık yapmamam gerektiğini söylerdi.Ben de hep yaramazlık yapıp yolu hastaneye düşen çocuklara hikayeler uydururdum.Büyüdüm.Eskisi kadar sık hasta olmasam da yine de bünyemin zayıflığı benim kaderim deyip gece yarıları hastaneye taşınıyorum.Bu sefer durum daha farklı.Kendi teşhisimi koyup gidince hangi ilacı,tedavi yöntemini alacağımı biliyorum.Biliyorum bilmesine de hala kendimi tedavi edecek güçte değilim.Değişmeyen tek şey ise hikayelerim.Daha doğrusu hikayelikten çıkmış gözlemlerim.Kim kaç yaşında,hangi şikayetle gelmiş ve tedavi yöntemini izleyerek görebiliyorum.Sedyede yatan her bir hastanın ayrı bir hikayesi var.Ama ortak paydada buluşuyorlar;hepsi sağlıklarını geri kazanmak ,iyi olmak için gelmiş.Dün ilk kez kendimi gözlemci,hasta kimliğinden sıyırıp;evimde misafirlerimle oturuyormuş hissine kaptırdım.Yapacağım meslekten dolayı böyle hissetmem çok daha iyimser olmama büyük katkı sağlayacak,farkındayım.Her biri ayrı misafir ve iyiliklerle güzel bir şekilde evlerine uğurlamak benim görevim olacak.Kimi zaman sedyeler yatağım,pikeler yorganım,beyaz komodinler ise yemek masam olacak.Bu bilinçle yaklaşınca evim orası olacak diyebiliyorum.Bir an önce yerleşik yaşamda olduğum evime gideyim diye can atmak yerine,kendi gönül evime gelip iyiliği arayan misafirlerimle ilgilenmek beni gerçek doktor yapacak.
Tahminlerle yola çıktığım çocukluk hikayelerim,gençlik günlerimi gerçeklerle hikaye olmaktan çıkaracağım günleri sayıyorum.Kimi zaman verilecek sorumluluğun altında ezilir miyim korkusuyla,kimi zaman hasta olan insanların mutluluğunu paylaşabilirim umuduyla.Her şeyden önce biliyorum ki gerçek evim yaşadığım,yerleştiğim yerden öte kalbimde gizli.Gerçek evinizde,gerçek mutluluklarla yaşamanız dileğiyle...
Yorumlar
Yorum Gönder